Ümit Yenişehirli yazdı: CHP'nin heykel işleri...

Ümit Yenişehirli, Afyon Kalesi'nin eteklerinde yer alan 'Büyük Utku Anıtı'nın yapılışı sırasında heykeltraşa öfkelenerek, onu 'dövmeye kalkışan' bir bakanın hikayesini kaleme aldı.

31 Ağu 2025 - 12:22 YAYINLANMA
Ümit Yenişehirli yazdı: CHP'nin heykel işleri...

Dün ülkenin dört bir köşesinde, Büyük Taarruz'un 103. yıl dönümü kutlandı.

30 Ağustos Zafer Bayramı, çeşitli etkinlikler ve anma törenleri ile coşkuyla kutlandı.

Ümit Yenişehirli, bu kapsamda Afyonkarahisar'da bulunan 'Zafer Anıtı'nın yapım aşamasında yaşanmış bir hikayeyi kaleme aldı...

"BAKAN HEYKELTIRAŞI DÖVECEKTİ"

30 Ağustos Zafer Bayramı Haftası münasebetiyle ülke çapında çok sayıda kutlama ve anma yapılırken, etkinlik yerleri arasında Afyonkarahisar'daki Zafer Anıtı çok daha yoğun bir hafta geçirdi. Anıt, son bir haftada resmi tören ve ziyaretlerin merkezi haline geldi. Afyon Kalesi'nin eteklerinde yer alan, tam adıyla 'Büyük Utku Anıtı'nın yapılışında ise paragöz bir heykeltıraş ile ona öfkelenip 'dövmeye kalkışan' bir bakanın ilginç hikayesi var.

HEYKEL MERAKI YABANCI HEYKELTIRAŞ AKINI BAŞLATTI

Cumhuriyet'in kuruluş yıllarından itibaren yöneticilerde başlayan Batılı sanatlara öykünme eğilimi, heykelde de kendisini göstermişti. Daha on, on beş yıl önce, Osmanlı'nın son yıllarında, İstanbul Beyoğlu'nda bir heykel atölyesi açan iki genç heveskar, çevredekiler tarafından dövmeye kalkışılmışken, yeni idare döneminde ise heykelcilik devlet katından büyük destek görmeye başlamıştı.

Gültekin Elibal tarafından kaleme alınan 'Atatürk ve Resim-Heykel' kitabındaki bilgilere göre, bu havanın etkisiyle kısa süre içerisinde ülkenin pek çok şehrinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelleri yapılmaya başlanmıştı. Zanaatları için Türkiye'nin verimli bir ülke olduğunu fark eden yabancı heykeltıraşlar da birbiri ardına Türkiye'ye gelir olmuşlardı. Bazı heykeltıraşlar ise devlet katından yapılan resmi davetlerle heykel yapımına çağrılıyordu. Avusturya'dan Heinrich Krippel ve Anton Hanak, İtalya'dan Pietro Canonica ile bu isimlerin beraberinde getirip büst vb. küçük işler de verdikleri yardımcı diğer heykeltıraşların yanı sıra soyadıyla müsemma Kenan Yontuç gibi Türk heykeltıraşlar da kah yabancılarla ortaklaşa kah da müstakil çalışmalara imza atmaktaydılar.

CUMHURİYET GAZETESİ'NİN "HEYKEL KAMPANYASI"

Aynı zamanda CHP milletvekili olan Cumhuriyet gazetesinin (kuruluşunda adı Yeni Gün'dü) sahibi Yunus Nadi de heykel olayına ilgi duyan bir isimdi. Nadi, hem sahibi olduğu gazeteyle hem de Meclis'teki görevinin sağladığı imkanlarla heykel konusunu gündemde tutmaktaydı. Cumhuriyet idaresinin üst düzey kadrolarının da desteklemesinden güç alan Yunus Nadi, yeni heykellerin yapımı için bir bağış kampanyası da düzenlemişti. Nadi'nin planına göre, meydanlarına heykel dikilecek şehirlerde, bu düzenleme için gereken para, o yöre halkının bağışlarıyla karşılanacaktı.

Kendisi de diplomat olan Bilal Şimşir'in 'Bizim Diplomatlar' isimli kitabında; Yunus Nadi’nin ayrıca bir heykel yarışması düzenlediği, yarışmaya yabancı heykeltıraşların katılımının sağlanması için de Batı devletlerin başkentlerdeki Türk büyükelçilerinden, görev yaptıkları ülkelerin gazetelerine ilanlar vermelerini istediği anlatılmaktaydı. İlanlara göre, birinciye 7 bin 500 lira ödül verilecekti. Bu arada, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından, yeni heykellerin yapımı için bu defa da Milliyet gazetesi halktan bağış toplama kampanyası düzenlemişti.

TAKSİM ANITI 16 BİN 500 STERLİNE YAPILMIŞTI

O yıllarda heykel yaptırmada görülen yoğunluk çerçevesinde, Türkiye'ye gelen İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica, Ankara Etnografya Müzesi önündeki heykel, İzmir Cumhuriyet anıtı ile Samsun'da Heinrich Krippel tarafından yapılan heykele ilave olarak – daha sonra yıkılacak olan - Kurtuluş Savaşı anıtını yapmıştı. Canonica ayrıca, Taksim Meydanındaki Cumhuriyet anıtını da inşa etmişti. Devlet, bu anıt için heykeltıraşla 16 bin 500 sterline anlaşmış, ancak meblağın yüksekliğinden dolayı ödeme biraz gecikmişti. Bunun üzerine devreye İtalya Dışişleri Bakanlığı girmiş, sonunda Canonica'nın ödemesi biraz geç de olsa yapılmıştı.

AFYON'DAKİ ZAFER ANITI İÇİN CAMİ YIKILMIŞTI

Cumhuriyet'in, özellikle ilk on beş yılına adeta damgasını vuran heykel dikme seferberliği, zaman zaman kimi sorunlara da yol açmaktaydı. CHP hükümeti, Afyonkarahisar'a da bir anıt dikme kararı almıştı. Yunan işgalinden kurtuluş ile 30 Ağustos Zaferi'ni simgelemek üzere, Afyon Kalesi'nin yakınında, Avusturyalı Heinrich Krippel'e yaptırılıp dikilmesi kararlaştırılan anıtın, daha önce burada bulunan Paşa Camii'nin yıkılarak yapılması ise tepki toplamıştı.

'Büyük Utku Anıtı'ndaki çıplak figürlerden; ayakta duran erkek Türkleri, yerde yatan erkek ise işgalci güçleri sembolize ediyordu. Bu arada, heykelin çıplak iki erkek formundan oluşması da halkın memnuniyetsizliğine yol açmıştı.

BAYINDIRLIK BAKANI ÇETİNKAYA HEYKELTRAŞ KRİPPEL'İ AZ DAHA DÖVECEKTİ

Bilal Şimşir'in, kitabında belgeler eşliğindeki anlatımına göre, Zafer Anıtı'nın 25 bin 600 dolara yaptırılması kararlaştırılmıştı. Ancak heykeltıraş Heinrich Krippel'in 'aşırı para hırsından' dolayı bu rakam her geçen gün artmaktaydı. Avusturyalı heykeltıraş, yeni rakamı söylüyor, devlet katından olumlu cevap gelmediği takdirde de çalışmaları durduruyordu.

Heykel için hükümet ile Krippel arasında uzun ve gergin görüşmeler gerçekleşmişti. Bu sürtüşme sırasında Afyon Valiliği, Ankara'da Başbakanlık ve bakanlıklar ile Türkiye'nin Viyana Büyükelçiliği arasında tam 63 yazışma gerçekleşmişti. Yine bu süreçte, özel kuryeler birçok kez Afyon, Ankara ve Viyana güzergâhında taş örnekleri ve maketler getirip götürmüştü. Anıt, iki yıl gecikmeyle ancak 24 Mart 1936'da açılabilmiş, heykeltıraş Heinrich Krippel ile hükümet arasındaki çekişme ise tam beş yıl sürmüş, beş bin dolar da ilave ödeme yapılmıştı.

Cumhuriyet döneminin ilk heykeli olan İstanbul Sarayburnu'ndaki heykeli de yapan, heykel imalatı için Türkiye'de tam 13 yıl geçiren Heinrich Krippel'in, Afyon'daki anıt vesilesiyle uluslararası bir skandala dönüşen para hırsı ve inadının yol açtıkları, dönemin Nafıa (Bayındırlık) Vekili Ali Çetinkaya'nın heykeltıraşı tehdit etmesine kadar varmıştı. Bakan Çetinkaya çevresindekilere, heykeltıraş Kripel'i 'dövmekten' bahsetmişti.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: